İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | best practices i. | en iyi uygulamalar | ||
This will facilitate and promote the exchange of best practice in terms of acceptable noise levels. Bu, kabul edilebilir gürültü seviyeleri açısından en iyi uygulama alışverişini kolaylaştıracak ve teşvik edecektir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | best practices i. | en iyi uygulamalar | ||
We must give the consumer the power to study, inform and share best practices. Tüketiciye en iyi uygulamaları inceleme, bilgilendirme ve paylaşma gücü vermeliyiz. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | bank of best practices i. | en iyi uygulamalar bankası |
Politics | ||
Siyasal | exchange of best practices i. | en iyi uygulamaların paylaşımı |
Siyasal | exchange of best practices i. | en iyi uygulamaların değişimi |